ORTALAMANIN SONU: ORTALAMALAR ÇAĞINDAN BİREYLER ÇAĞINA DÖNÜŞ
- udlakademi
- 8 Tem 2023
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 29 Eyl 2023
Birçok açıdan ortalamaya uygun tasarlanmış bir dünyada yaşıyoruz. “Ortalama herkese uyar!” söyleminden hareketle okullarımız ortalama öğrencilere, sağlık sistemimiz ortalama hastalara, iş yerlerimiz ve iş tanımlarımız ortalama çalışanlara göre tasarlanmış durumda. Ortalama insana odaklandığımızda her yerde, her zaman en iyi performansı elde edeceğimizi düşünüyoruz.
Harvard Üniversitesi Öğretim Görevlisi ve Zihin, Beyin ve Eğitim programının başında olan Todd Rose, bireyin bilimi üzerine yapılan araştırmalara dayanarak “ortalama birey” inancını derinden sarsar. Rose, Ortalamanın Sonu kitabında ortalama kavramını yeniden düşünmeye ve ortalama olmayan tüm insanların sahip oldukları cevherleri keşfetmek için yeni yollar bulmaya okurlarını davet eder.
Çevremizdeki insanların hep ortalama olduğunu hayal eder, bu hayali ortalamalara göre düşüncelerimizi şekillendiririz. Oysa hepimiz farklıyız. Rose’a göre “ortalama birey” olmadığı gibi ortalama yetenek, ortalama zeka veya ortalama karakter de yoktur. Dolayısıyla “ortalama öğrenciler” de yoktur. Ama öğrencilerin okuldaki performansı, başarısı ortalamaya göre belirlenir. Okul ve üniversite kabullerinde öğrencilerin notları, test sonuçları ortalama başvuruya göre sıralanır.
Rose, bireyleri anlamak için ortalama almanın gerekli olmadığını ve bunun için ancak bireylerin kendilerine has özelliklerine bakılması gerektiğini savunur. Yetenek ender görülen bir özellik olarak düşünülmediğinde okullar her öğrencinin sahip olduğu kendine özgü yeteneği keşfetme imkanı bulacaklardır. Okulda “Bundan adam olmaz!” gözüyle bakılan her çocuğun bir yeteneği veya herhangi bir alanda bir potansiyeli olduğunu unutmadan, acilen elimizdeki kıymetli madenleri keşfedecek eğitim sistemlerini hayata geçirmek gerekir. En basit örnek olarak okullar, okuma güçlüğü yaşayan öğrencilerin durumunu tespit etmenin ötesinde bu öğrencilerin okumayı başka bir yol izleyerek geliştirdiğini fark edip eğitimini ona göre tasarlayabilir.
Bu durumda öncelikle “Bireylerin sadece ortalamaya göre değerlendirebileceğini öngören bir toplumda bireyselliği anlamak ve geliştirmek için gerekli koşullar nasıl yaratılabilir?” sorusu üzerine Rose ile birlikte kafa yormak faydalı olacaktır. Var olan eğitim sistemini ortalamacı zihniyetten bireysel öğrenciyi dikkate alan bir yapıya dönüştürmek adına bireysellik prensipleriyle uyumlu, bütün öğrencilerin eğitim yolunu kendilerinin çizdiği bir eğitim sisteminin önerilerinin yer aldığı kitap, eğitimciler olarak dinamik bir sistem yaratmamıza katkı sağlayacaktır. Bu önerilerin en önemli özelliği ise basit ve uygulanabilir olmasıdır.
Todd Rose, Ortalamanın Sonu’nda kendimizin, çocuklarımızın ve öğrencilerimizin başarılı bireyler olma yolunda biricik olan potansiyellerini anlaması ve geliştirmesi gerektiğinin altına çizer. Ortalamalar Çağı’ndan Bireyler Çağı’na dönüşümle okullar, açığa çıkarılacak yetenekleri düşünerek ortalamacı sistemden bireye uygun şekilde yeniden tasarlanmalıdır.
Fatma Yüksel
Kaynakça
Rose, T., (2017), Ortalamanın Sonu, Paloma Yayınevi, İstanbul.
Kommentare